Böbürlenmemek, Üç Günden Fazla Küs Kalmamak, Gizli Konuşmamak


Böbürlenmemek, Üç Günden Fazla Küs Kalmamak, Gizli Konuşmamak

Böbürlenmemek ve Haddi Aşmamak

فَلَا تُزَكُّٓوا اَنْفُسَكُمْۜ هُوَ اَعْلَمُ بِمَنِ اتَّقٰى۟

“…Ve kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, Allah’a karşı gelmekten sakınanları en iyi bilendir.” (Necm, 32) “Allah, sapanı çok iyi bilir” derken söylenmek istenen, Razi tefsirine bir önceki ifadeye bağlanır: “Cenâb-ı Hak, "O, sizi daha topraktan yarattığı zaman ve siz henüz analarınızın karınlarında ceninler halinde olduğunuz sırada, sizin ne olduğunuzu çok iyi bilendir. Bunun için kendinizi temize çıkarmayın. O, ittikâ edeni çok iyi bilendir" buyurmuştur. Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Allah Teala bana birbirinize karşı mütevazı olmanızı emretti. Artık kimse kimseye ne taşkınlık yapsın ne de böbürlensin.” Yine Ebu Hureyre’den rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “(Kendini beğenip başkalarını aşağılayarak) insanlar helak oldu (azabı hak etmiştir) diyen kimse, insanların en çok helaka uğrayanlarıdır.”  Övünmek, böbürlenmek Cahiliye ahlakının en temel kavramlarından biridir.

اَلْهٰيكُمُ التَّكَاثُرُۙ

“Çoklukla övünme yarışı sizi kabirlere varıncaya kadar oyaladı.” (Tekasür, 1) bu ayetten şu anlamları çıkarabiliriz: “Övünmeniz sizi, ibadetten alıkoydu da böylece artık dine önem vermediniz. Aksine kalpleriniz hiç kırılmayan bir taş gibi oldu. Sadece kabirlerinizi ziyaret ettiğinizde, kalpleriniz yumuşadı oysa, her zaman böyle olmalıydınız. Yazık! Dininizden nasibiniz bu kadar mı olmalıydı. Bunun bir benzeri de Hak teâlâ'nın, "Ne kadar az şükrediyorsunuz" (A'râf, 10), yani, "Bu kadar az şükrünüzle yetinmem" ayetidir.” “Mala ve onu çoğaltmaya olan düşkünlüğünüz sizi oyaladı. Böylece ölünceye kadar, o malın zekatını da vermediniz. Ama şimdi ölürken, "zekat için şu kadar, hac için şu kadar vasiyet ediyorum" demeye başladınız.” Yani övünmek ve böbürlenmek, insanları hep daha fazlası olması için kamçılar ve böylece kişinin dünya hayatına hep daha çok bağlanmasına sebep olur. Böylece ibadetlerini de aksatır. Başta kibir olmak üzere bencillik iddiası taşıyan her türlü davranışı yasaklayan, dünya hayatında mal mülk, evlât, makam ve mevki gibi imkânların insanlara birbirlerine karşı övünmek, Allah’ın haram kıldığı yerlerde kullanmak için değil Allah rızasına ve insanların faydasına uygun biçimde değerlendirilmek için verilmiş birer imtihan aracıdır.

Üç Günden Fazla Küs Durmamak

“…اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ اِخْوَةٌ فَاَصْلِحُوا بَيْنَ اَخَوَيْكُمْ

“Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin…” (Hucurat, 10) "Mü’minler ancak kardeştirler." Yani nesebte değil de dinde ve haklarının saygınlığında (hürmet hususunda) birbirlerinin kardeşleridirler. Bundan dolayı, din kardeşliği, neseb kardeşliğinden daha sağlamdır, denilmiştir. Çünkü neseb kardeşliği din ayrılığı halinde kesintiye uğrar, din kardeşliği ise neseblerin farklılığı dolayısıyla kesintiye uğramaz. Hz. Peygamber (s.a.v)’in de bu hususta şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Birbirinizle ilişkinizi kesmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Birbirinize kin tutmayın, birbirinizi kıskanmayın. Ey Allah’ın kulları, kardeş olun. Bir Müslümanın din kardeşine üç günden fazla küs durması helal olmaz.” Yine Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur ve konunun önemini anlamak için iyi düşünülmesi gereken bir haberdir: “Şeytan, Arap Yarımadası’nda namaz kılanların kendisine (putlara) tapacaklarına dair ümidi yitirdi. Fakat onların aralarına düşmanlık, bozgunculuk düşürme ümidi hala vardır.” Bir hadis daha paylaşmakta fayda var: “Müslüman kardeşine bir sene küs duran, onun kanını dökmüş gibi günaha girmiştir.”  Şimdi geçelim yine çok önemli bir konuya…

Başkalarının Yanında Birisiyle Gizli Konuşmamak

“…اِنَّمَا النَّجْوٰى مِنَ الشَّيْطَانِ لِيَحْزُنَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا

“Gizli konuşmalar şeytandandır. Bu, mü’minleri üzmek içindir…” (Mücadele, 10) Münafıklar ne zaman mü’minleri görseler hemen birbirleriyle fısıldaşırlardı. Bu, mü’minleri çok üzerdi. Bundan incinirlerdi. Bu âyet-i kerîme bunun üzerine indirildi. Bunun şeytanın tuzaklarından bir hile olduğunu belirtti. Hz. Peygamber (s.a.v) buyurdu ki: “Üç kişi iseniz, ikiniz diğerini bırakıp fısıldaşmasın. Çünkü bu, onu üzer.” Buna çok benzer bir hadis daha rivayet edilir ki orada da insanların üç kişiden fazla olmaları halinde fısıldaşmalarının caiz olduğu anlaşılmaktadır: Resulullah (s.a.v) buyurmuştur ki: "Sizler üç kişi olduğunuz zaman diğer insanlar yanınıza gelip de kalabalıklaşıncaya kadar iki kişi diğerinin dışında fısıldaşmasınlar. 

Okuduklarımızdan ibret alıp uygulayabilmemiz duası ile..

Allah'a emanet olun.

Tepkileriniz Nedir?

like
30
dislike
22
love
13
funny
0
angry
0
sad
1
wow
0

Bir Yorum Yaz