BOŞANMA DAVASININ ÖZEL SEBEPLERİ


Ülkemizde çekişmeli boşanma davasının sebepleri genel ve özel olarak ikiye ayrılmaktadır. Anlaşmalı boşanma, çekişmeli boşanma ve genel boşanma sebepleri için geçmiş yazılarımızı ziyaret edebilirsiniz.
BOŞANMA DAVASININ ÖZEL SEBEPLERİ

1-ZİNA

Zina ,günümüzde özel boşanma nedenleri arasında en çok açılan dava türüdür. Zina; eşlerden birinin, karşı cinsten eşi dışında biri ile kurduğu cinsel ilişki anlamına gelmektedir. Zina, aile birliğinde eşlerin birbirlerine karşı sadakat yükümlülüklerinin ihlalidir. Zinanın kelime anlamında her ne kadar cinsel birleşmenin gerçekleşmesi sonucu çıksa bile, Yargıtay teşebbüs aşamasında kalan, zina yapıldığı intibası uyandıran durumlarda da zina sebebine dayalı açılan boşanma davasının kabulü gerektiğini kabul etmektedir.

“Davalı-karşı davacı (kadın)’ın ortak konuta erkek aldığı, bu şahsın banyoda yarı çıplak vaziyette gizlenmiş halde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu vakıa mahkemece de sabit kabul edilmiştir. Kadının, yalnızken bir başka erkeği ortak konuta alması ve bu şahsın yarı çıplak vaziyette gizlenirken yakalanması zinanın varlığına delalet eder. Bu bakımdan zina kanıtlanmıştır. Davacı-karşı davalı kocanın çekişmeli boşanma davasının zina sebebiyle kabulü gerekir.” (Y2HD-K.2013/17864).

Zina sebebi ile çekişmeli boşanma davası açma süresi, diğer eşin zina olayını öğrenmesinden itibaren 6 AY ve her halükarda zina eyleminin bitmesinden itibaren 5 YILdır. 

2-HAYATA KAST, PEK KÖTÜ veya ONUR KIRICI MUAMELE (TMK m. 162)

 

Hayata Kast

Bir eşin diğer eşin yaşam hakkına karşı yönelik kasıtlı fiillerinin tamamını kapsar. Eşin fiilinden sonra diğer eşin yaralanması şart olmayıp önemli olan kasıtlı bir hareket ile öldürme iradesinin ortaya konulmasıdır.

Pek Kötü Muamele

 Eşe eziyet veren, acı çektiren bedeni ve ruhsal sağlığını bozan davranışlardır. Hangi eylemin pek kötü muamele olduğu somut olaya göre hakimin takdir yetkisi kapsamındadır. Yargıtay kararlarında; dövme, mahzene kapatma, aç ve susuz bırakma, bilinçli olarak bulaşıcı hastalık bulaştırma, işkence etme gibi hareketler pek kötü muamele olarak kabul edilmektedir.

Onur Kırıcı Davranış

Eşi, toplum nezdinde aşağılama, topluma eşi hakkında kötü izlenim vermek küçük düşürme, hakarette bulunma vb. davranışlar onur kırıcı davranış olup boşanma sebebi olabilmektedir. Bir davranışın bu madde kapsamında boşanma sebebi olarak kabul edilebilmesi için Ağır Derecede Onur Kırıcı bir davranış olması gerekir. Kızgınlık ve şaka yollu ile söylenen söz, eleştiri gibi davranışlar ağır derecede onur kırıcı davranış olarak kabul edilmemektedir.

Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebi ile dava hakkı eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak 6 AY ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden 5 YIL geçmekle dava hakkı düşer.Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebi ile eşini affeden eşin dava hakkı yoktur.

NOT!! Bu gibi durumlarda TCK maddelerine uygun olacak şekilde boşanma davasının yanında Ceza Davası açma hakkı da meydana gelebilir. Ceza soruşturması şikayetten vazgeçme sebebiyle  sona erdirilse bile, bu durum şikayetçi eşin boşanma davasında eşini af ettiği anlamına gelmez.

SUÇ İŞLEME ve HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME (TMK m. 163)

Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman çekişmeli boşanma davası açabilir (TMK 163).

Küçük Düşürücü Suç

Toplum nazarında kişiyi utandıran, aşağılayan ve yüz kızartan suç demektir. Hırsızlık, Dolandırıcılık, Rüşvet, İrtikap, Hileli İflas, Uyuşturucu Madde Kullanmak ve Ticaretini Yapmak vb .

Bir suçun yüz kızartıcı, küçük düşürücü suç olup olmadığını her somut olayın özelliklerine göre hakim takdir edecektir

Haysiyetsiz Hayat Sürme

Namus, şeref gibi konularda sürekli olmak kaydıyla  olması gerekenden daha düşük bir hayat tarzı benimseme olarak tanımlanabilecek bu kavramın örnekleri şu şekilde olabilir; ayyaşlık, eskortluk,jigololuk, kumarbazlık vb.

Küçük düşürücü suç işlenmesi veya haysiyetsiz hayat süreme hukuki sebeplerine dayalı boşanma davası her zaman açılabilir. Yukarıdaki boşanma sebeplerinin aksine eşlerden birisinin diğer eşi affetmiş olması, bu sebebe dayanarak boşanma davası açmasına engel teşkil etmez. Af olsa bile bu sebeple boşanma davası açılabilir.

Terk Sebebiyle Çekişmeli Boşanma Davası (TMK m. 164)

Medeni Kanun madde 164’te düzenlenen terk sebebi ile çekişmeli boşanma davası açılabilmesi için;

  • Ortak Konutun aşağıdaki sebeplerden biri ile terk edilmesi;
    • Eşlerden birinin evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla ortak konutu terk etmesi,
    • Başka bir sebep ile ortak konutta bulunmayan eşin haklı bir sebebi olmadan ortak konuta dönmemesi,
    • Eşlerden birinin diğerini ortak konutu terk etmeye zorlaması.
    • Eşlerden biri, diğer eşin, haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engellemesi.
  • Terkin en az altı ay kesintisiz sürmüş ve halen devam etmekte olması,
  • Usulüne uygun olarak ihtar yapılmasına rağmen terk eden eşin haklı sebebi olmadan ortak konuta dönmemiş olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekir.

Usulüne uygun bir ihtardan bahsedilebilmesi için Yargıtay bazı kriterler getirmiştir. Buna göre,

  • Eşin terk eylemi üzerinden en az dört (4) ay geçmiş olması gerekir.
  • İhtarda, davet edilen evin açık adresi, davet eden eş evde bulunmayacak ise anahtarın bulunacağı yer belirtilmelidir.
  • Davet edilenin yol gideri ihtarname ile gönderilmelidir.
  • İhtarda, ihtara (iki) 2 ay içinde uyulması aksi durumda bunun doğuracağı sonuçların neler olduğu açıklanmalıdır.

Geçici olarak ya da diğer eşin rızası ile ortak konuttan ayrılan eş terk etmiş sayılmaz (askere gitmek, tedavi için başka şehre gitmek vb).

Terk sebebi ile çekişmeli boşanma davası hak düşürücü süreye tabi değildir. Terk nedenine dayalı çekişmeli boşanma davası Her zaman açılabilir.

Akıl Hastalığı Sebebiyle Çekişmeli Boşanma Davası (TMK m. 165)

Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir. (TMK 165)

Akıl hastalığı sebebi ile boşanma davasının dinlenebilmesi için bu akıl hastalığının evlilik süresi içinde ortaya çıkmış olması gerekir. Evlenmeden önce eşlerden birisinin akıl hastalığına yakalanmış olması durumunda TMK m.145 belirtilen mutlak butlan nedeniyle evliliğin iptali davası açılabilir. Akıl hastalığı sebebine dayanan boşanma davası her zaman açılabilir.

Tepkileriniz Nedir?

like
1
dislike
0
love
0
funny
0
angry
0
sad
0
wow
0

Bir Yorum Yaz