20. Yüzyılın Büyük Utancı , HOCALI KATLİAMI !!!


26 Şubat 1992 yılında Ermeniler tarafından Azerbaycanlı bir çok kadın, çocuk, yaşlı fark gözetilmeksizin acımasızca katledildi. 29. yıldönümünde bu vahşeti birkaç kişiye dahi olsa duyurmak adına bugün bu konuyu işlememiz zarureti hasıl oldu.
20. Yüzyılın Büyük Utancı , HOCALI KATLİAMI !!!

 

Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Ermeniler, Azerbaycan toprakları üzerinde hak iddia ederek, bir çok vahşet sergilemişlerdir. Daha öncesinde 7.000 nufüslu Hocalı'da savunmasız kalan sivillere kadın, çocuk,yaşlı denilmeksizin toplu bir şekilde Ermenistan'a bağlı kuvvetler tarafından yapılan zulmün adıdır HOCALI KATLİAMI....

20. Yüzyılın yaşadığı en büyük utançlardan bir tanesi olan Hocalı Katliamı'nda  106'sı kadın, 70'i yaşlı,63'ü çocuk olmak üzere toplam 613 Azerbaycan vatandaşı katledilmiş, 487 kişi ağır yaralanmış, 1275 kişi rehin alınmış ve 150 kişi ise kaybolmuştur. ünümüzde Azerbaycan ile savaşmaktan kaçınan,korkan, askerlerini dahi kelepçelerle askeri araçlara kelepçeleyen Ermenistan'ın konu Azerbaycanlılar olunca daha ne kadar vahşileşeceğini tahmin etmek çok da zor olmasa gerek. Yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başlarının kesildiği görülmüştür. Hamile kadınlar ve çocukların da bu yapılanlara maruz kaldığı tespit edilmiştir.

Azerbaycan Türkü kardeşlerimizin çocuklarına ve kadınlarına yapılanlar yutkunmadan anamayacağımız kadar acı ve tüyler ürpertici...Tarihin her döneminde vicdandan ve insanlıktan yoksun toplumların yaşattığı vahşetler çoğu zaman Türk ve Müslümanları hedef almasına rağmen mağduru oynayanın hep fail olduğunu görürüz. Ermeni Hükümeti'de her zaman mağduriyet sahibi olmaktan yana tutumunu korumuş ancak kendi tarafından gebe kadınların karınları deşilerek bebeklerinin çıkarılması, çocukların anne-babalarının gözlerinin önünde kurşunlanmasını hiç bir zaman görme taraftarı olmamıştır. Bir çok delil, fotoğraf ve kayıda rağmen bu katliamı bile kendilerine yapılanların intikamı olduğunu savunmuş, sivillere karşı yapılan bu zulmün dahi sorumluluğunu almamışlardır. 

 

"Eski ASALA  eylemcilerinden Monte Makedonyan, Hocalı'ya yakın bölgede Ermeni askeri birliklere komutanlık yapmış ve katliamdan bir gün sonra Hocalı çevresinde gördüklerini günlüğünde anlatmıştır. Melkonyan'ın ölümünden sonra, Markar Melkonyan kardeşinin günlüğünü Benim Kardeşimin Yolu (My Brother's Road) başlığıyla ABD'de çıkardığı kitapta Hocalı Katliamı'nı şöyle tasvir ediyor;

Bir gece önce akşam 11 civarında, 2.000 Ermeni savaşçısı, Hocalı'nın üç tarafındaki yüksekliklerden ilerleyerek, kasaba sakinlerini doğudaki açılışa doğru sıkıştırmışlar. 26 Şubat sabahına kadar mülteciler Dağlık Karabağ'ın doğu yüksekliklerine ulaşmış ve aşağıdaki Azeri kenti olan Ağdam'a doğru inmeye başlamışlar. Buradaki tepeciklerde yerleşen sivilleri güvenli arazide takip eden Dağlık Karabağ askerleri onlara ulaşmışlar. Mülteci kadın Reise Aslanova İnsan Hakları İzleme Örgütüne verdiği açıklamada "Onlar sürekli ateş ediyorlardı" diye konuşmuştu. Arabo'nun savaşçıları daha sonra uzun zaman kalçalarında taşıdıkları bıçakları kınlarından çıkartarak bıçaklamaya başlamışlar.

Şu anda yalnız kuru çimenden esen rüzgârın sesi ıslık çalıyordu, ve ceset kokusunu uçurması için bu rüzgâr henüz erkendi.

Monte üzerinde kadınların ve çocukların kırılmış kuklalar gibi saçıldığı çimene eğilerek "Disiplin yok" diye fısıldadı. O bu günün önemini anlıyordu: bu gün Sumgayıt Progromunun dördüncü yıldönümüne yaklaşıyordu. Hocalı stratejik bir amaç olmasından başka aynı zamanda bir öç alma eylemiydi.” (vikipedia)

 

 

 

Tepkileriniz Nedir?

like
1
dislike
0
love
0
funny
0
angry
0
sad
7
wow
0

Bir Yorum Yaz